Randevu almak için formu doldurun

Kvkk , ve Yasal Uyarı yazısını okudum, onaylıyorum.

Blog

Dolgu Tedavisinde En Sık Karşılaşılan 5 Yanlış

Estetik dolgu tedavileri, zamanla ciltte meydana gelen yaşlanma belirtilerini düzeltmek, yüz hatlarını iyileştirmek ve hacim kazandırmak için yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biridir. Dudak dolgusu, burun dolgusu ve yüz dolgusu gibi çeşitli uygulamalar sayesinde kişiler, daha genç ve taze bir görünüm elde etmeyi hedefler. Ancak dolgu işlemleri hakkında birçok yanlış bilgi dolaşmakta ve bu yanlış anlayışlar, insanların gereksiz endişelere kapılmasına veya yanlış beklentiler geliştirmesine neden olmaktadır. İşte dolgu tedavisinde en sık karşılaşılan 5 yanlış anlayış ve bunların doğruları.

5 Yaygın Yanlış Anlama

Yanlış Anlayış 1 : Dolgu işlemi kalıcıdır.

Estetik dolguların ömür boyu kalacağı düşünülür, ancak çoğu dolgu malzemesi vücut tarafından zamanla emilir ve etkisi geçici olur. Yenilenmesi gereklidir.

Yanlış Anlayış 2 : Dolgu sadece yaşlılar için yapılır.

Dolgular sadece yaşlanma belirtilerini düzeltmek için değil, genç yaşlarda yüz simetrisini dengelemek ya da dudak dolgunlaştırma gibi estetik amaçlarla da yapılabilir.

Yanlış Anlayış 3: Dolgu işlemi doğal olmayan bir görünüm verir.

Birçok kişi dolgu uygulamaları sonrasında “abartılı” ya da “donuk” bir görünüm elde edileceğini düşünür. Oysa doğru miktarda ve uzman ellerde yapılan dolgu işlemleri son derece doğal bir sonuç verebilir.

Yanlış Anlayış 4: Dolgular yüz ifadesini değiştirir ve mimik yapmayı zorlaştırır.

Dolgu uygulamaları, kasları donduran botoks gibi işlemlerle karıştırılabilir. Ancak dolgu cilt altına hacim kazandırır ve doğru yapıldığında mimik yeteneğini etkilemez.

Yanlış Anlayış 5 : Dolgular tehlikelidir ve sağlık açısından zararlıdır.

Dolguların zararlı olduğu yönündeki yanlış inanışlar, kullanılan malzemelerin güvenliğiyle ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklanır. Dolgu malzemeleri, genellikle hyaluronik asit gibi vücuda uyumlu maddelerdir.

Bu Yanlışların Nedenleri

Bu yanlış anlayışların ortaya çıkmasının başlıca nedeni, estetik tedavilere dair bilgi eksikliği ve sosyal medyada sıkça karşılaşılan abartılı örneklerdir. Yüzünü aşırı derecede değiştiren ya da doğallıktan uzak sonuçlara ulaşan bazı kişilerin dolgu işlemleri, toplumda genel bir yanlış algının oluşmasına neden olabilir. Ayrıca dolgu işlemleriyle botoks gibi farklı estetik uygulamaların karıştırılması da bu yanılgılara katkıda bulunur. Diğer bir etken de geçmişte kullanılan eski dolgu teknikleri ve malzemelerinin günümüz teknolojileriyle kıyaslanamamasıdır.

Doğru Bilgiler ve Gerçekler

Kalıcı Olmadığı Gerçeği

Estetik dolgu işlemleri genellikle kalıcı değildir. En yaygın kullanılan dolgu malzemesi hyaluronik asit bazlı dolgular olup, vücut tarafından 6 ila 18 ay içerisinde emilir. Bunun ardından dolguların etkisini sürdürmek için yenilenmesi gereklidir.

Genç Yaşlarda Da Uygulanabilir

Dolgu uygulamaları sadece yaşlılar için değil, yüz hatlarını belirginleştirmek veya dudakları dolgunlaştırmak isteyen genç bireyler için de yaygın bir çözümdür. Dolgu işlemi yaşa bağlı bir kısıtlama taşımaz.

Doğal Görünümlü Sonuçlar Elde Edilebilir

Doğru miktarda ve uygun bölgelere yapılan dolgu işlemleri, yüzde son derece doğal bir görünüm yaratabilir. Burada en önemli faktör, işlemi yapan uzmanın deneyimi ve hastanın yüz yapısına uygun bir planlama yapılmasıdır.

Yüz İfadesi Değişmez

Dolgular kasları dondurmaz, bu nedenle mimik hareketlerini kısıtlamaz. Dolgu cilt altındaki hacmi destekleyerek kırışıklıkları ve hacim kaybını giderir, ancak mimikleri kontrol eden kaslara etki etmez.

Güvenli Malzemeler Kullanılır

Dolgu tedavilerinde kullanılan hyaluronik asit bazlı malzemeler, vücutla uyumludur ve zararlı değildir. Ancak bu konuda güvenilir ve deneyimli bir uzmana başvurmak önemlidir. Merdiven altı uygulamalar veya kalitesiz dolgu malzemeleri, olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Uzm. Dr. Hande ULUSAL

Uzm. Dr. Hande Ulusal özellikle estetik ve kozmetik dermatoloji, dermatolojide lazer uygulamaları, sedef hastalığı (psoriasis), akne (ergenlik sivilcesi), rozase, saç hastalıkları ve ürtiker ile ilgilenmektedir.